‘Bir şey ki artık birdenbire her şeydi.’ *
Bazı fotoğraflarda ne kadar güzel gülüyor insanlar, bazı anlarda. Kahkaha değil, gülümseme değil. Neşe değil, iyi hissetmek değil. Karşısındakinin içine dokunmaya başladığı ilk anlar mı, gelişip içine işleyen yüzüne yerleşmeye başlayan heyecanlı günler mi, yerleşiklik hissine eşlik eden sevmeye daha çok vakit bulmak istenen zamanlar mı. Kimine biraz utanç karışık, kimine tedirgin etmeyen bir ne yapacağını bilemezlik. Sevebilen herkesin böyle bir gülüşü var diğer bütün gülüşlerinden farklı.
Bu gülüşlerin olduğu fotoğraflarda hep tek kişi olur. Çünkü gülüşün sahibi(bahşedildiği mi demeli) kadrajın tersinde, deklanşörün arkasındadır. Güzel gülen objektife değil fotoğrafı çekene gülüyordur.
Öyle bir gülüş size bakıyorsa şanslısınız. Hatta çok şanslı. Öyle bir gülüşe bir fotoğrafta(misal sosyal medyada) denk geliyorsanız orada sizlik bir şey yoktur, vardıysa da kalmamıştır. Kıskançlık, hoyratlık etmeyin gülen size gülmüyor diye. Kaçımız, kaç kere öyle güzel gülebiliyor, gülüşebiliyor şu hayatta.
* Edip Cansever, Gül dönüyor avucumda