Günce: Annem, Baudelaire ve gitmek 05.10.2015

2005 yılının Aralık ayıydı. Erasmus bursuyla Danimarka’ya gidiyordum, Atatürk Havalimanı dış hatlar gidiş terminalindeydik. Asıl gitme nedenimse sadece gitmekti. Biraz kafamı serinletmek, ne bileyim madem bu kadar saçma sapan hayatlar yaşayacaktık bunun bir kısmının Danimarka’da yaşanmasında ne sakınca olabilirdi. Huyu değildir ama annem illa yolcu etmeye geldi.

Ben ilk defa yurtdışına gidiyordum, annem ilk defa oğlunu kol mesafesinden uzak bir gurbete yolcu ediyordu. Gitmeye karar verdiğim süreçte anlatmıştım anneme asıl gitmek isteme nedenlerimi.

Vedalaşırken: “Oğlum, insan gittiği yere kendini de götürüyor, biliyorsun değil mi?” demişti.

Bugün sosyal medyada Danimarka’larda gezinen birinin Baudelaire’den alıntıladığı “Nerede değilsem orada iyi olacakmışım gibi gelir” şeysi hatırlattı bana bunları.

O gün Danimarka’ya gittim, sonra başka başka bir sürü yere. Kimi uzun, kimi kısa, kimi uzak, kimi yakın. Her gidişim, gitmenin gidilen yerle o kadar da ilgili olmadığını anlamama biraz daha yardım etti. Yine de bazen; sadece gitmenin güzelliğini de.